1984 yılında Ankara’da doğan keman sanatçısı Seda Baykara, çocukluk yıllarından itibaren hem spor hem de müzikle iç içe bir disiplin ortamında yetişti. Küçük yaşta başladığı buz pateni kariyerinde, ikisi Türkiye birinciliği olmak üzere beş altın madalya kazandı ve Avusturya Innsbruck’ta düzenlenen “II. Innsbrucker Eiskristall-Cup”ta Türkiye’yi temsil etti; bu erken dönem, sahne disiplini ve beden farkındalığını güçlendiren önemli bir deneyim alanı oldu.
1990’da “2. Ankara Çocuk Festivali ve Çocuk Filmleri Şenliği” çerçevesinde düzenlenen TAÇSAV Şarkı Yarışması’nda birincilik elde ederek müzik alanındaki ilk kamusal başarısını kazandı. Ardından TRT Ankara Çoksesli Çocuk Korosu’nun sınavını kazanarak koroda beş yıllık yoğun bir müzikal ve pedagojik eğitim sürecinden geçti; çok seslilik, kulak eğitimi ve toplu müzik yapma kültürü, ilerideki keman yorumculuğunun temel taşlarını oluşturdu.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı ile ilişkisi, önce yarı zamanlı piyano bölümüyle başladı; solfej ve piyano eğitimini Selçuk Gündemir ile sürdürdü. 1995’te aynı konservatuvarın tam zamanlı keman bölümünü kazanarak Prof. Engin Eralp ile çalışmaya başladı, ardından Prof. Ceylan Kabakcı ile eğitimini sürdürdü ve Kabakcı’nın öğrencisi olarak 2005’te lisans, 2009’da yüksek lisans derecelerini tamamladı. Böylece hem güçlü bir klasik batı müziği tekniği hem de çağdaş yorumculuğa açık bir müzikal vizyon edindi.
Öğrencilik yıllarında konserlerine katıldığı Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın, 2005’ten itibaren asıl keman üyelerinden biri oldu; orkestranın çeşitli konserlerinde başkemancı olarak görev aldı. Hacettepe Senfoni Orkestrası dışındaki çalışmalarında da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası başta olmak üzere çeşitli seçkin orkestralarla misafir sanatçı olarak sahneye çıktı. Almanya (Berlin), Yunanistan (Selanik), Amerika Birleşik Devletleri (Minnesota), Fransa (Paris, Belfort), Kuzey Kıbrıs (Girne), Rusya (Moskova), Macaristan (Budapeşte, Eger, Miskolc, Debrecen) ve Polonya (Varşova) gibi merkezlerde orkestra üyesi veya solist olarak verdiği konserler, onu uluslararası dolaşımı olan bir yorumcu olarak konumlandırdı.
Günümüzde Hacettepe Senfoni Orkestrası’nda öğretim görevlisi kadrosuyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Baykara’nın sanatsal kimliğinde çağdaş müzik özel bir yer tutar. Türkiye’nin ilk çağdaş müzik topluluklarından Orkestra@Modern’in üyesi olarak konserlerinde yer almış; bu bağlamda çağdaş bestecilerin yeni yapıtlarına yaşam veren bir yorumcu profili geliştirmiştir. 2004 yılında tanıştığı besteci, yazar ve ressam Ertuğrul Oğuz Fırat’ın “Çağdaş Küğ” derslerine yaklaşık on yıl boyunca devam etmiş; bu yakın ilişki, onun çağdaş müziğe estetik ve düşünsel düzeyde bağlanmasını sağlamıştır.
Sanatçı, özellikle çağdaş müzik eserlerinin seslendirilmesine önem vermekte ve birçok yapıtın dünya prömiyerini ya da ilk kayıtlarını gerçekleştirmektedir. Önder Özkoç’un kendisine ithaf ettiği Keman Konçertosu ve keman-piyano sonatı, yine Özkoç’un yaylı dörtlü için yazdığı Quartet’i; Ertuğrul Oğuz Fırat’ın “Acı Gölgelerin Rastlantısında”, “Kemancı Ustanın Büyü Kırını” ve “Devrimci Ortamda Sazların Cumhuriyeti” gibi eserleri, Baykara’nın çağdaş Türk bestecileri repertuvarına yaptığı katkının başlıca örnekleridir.
2008’de piyanist Gökçen Küçük ile birlikte, Fırat’ın solo piyano, solo keman ve keman-piyano yapıtlarından oluşan “Acı Gölgelerin Rastlantısında” adlı albümün kaydını gerçekleştirmiştir. A.K. Müzik etiketiyle yayımlanan bu kayıt, yerli bestecilerin 20.–21. yüzyıl klasik müzik repertuvarının bellekleşmesine katkı sunan önemli projelerden biri olarak öne çıkar; albümde Fırat’ın çeşitli yapıtlarının dünya prömiyerleri ve nadir seslendirmeleri bir araya gelmiştir. Bu çalışma, Baykara–Küçük ikilisini, çağdaş Türk müziğini oda müziği formatında yorumlayan seçkin bir duo olarak da görünür kılmıştır. Bu albümün ardından, ikinci albümü İtalyan Wise Alpha etiketiyle dijital albüm olarak yayımlandı; böylece Baykara’nın çağdaş müzik odağındaki yorumculuğu uluslararası dolaşıma açılan kalıcı bir kayıt düzlemine taşındı.
Seda Baykara’nın üretim alanı, sahne ve stüdyo kayıtlarının ötesinde dijital platformlara da uzanır. YouTube, Spotify, Apple Music ve SoundCloud gibi mecralarda oyun, film, anime ve dizi müziklerinden oluşan geniş bir repertuvarı, keman ve zaman zaman vokal eşliğiyle yeniden yorumlamıştır. “Lineage 2 – Dream of Peace”, "Harry Potter", “Let It Go (Frozen)”, “Game of Thrones”, “The Lord of the Rings”, “How to Train Your Dragon”, “Fullmetal Alchemist: Brothers” gibi başlıklar, onun hem klasik teknik hem de popüler kültür referansları arasında kurduğu köprüyü gösterir.
AnimeFantastica’ya verdiği söyleşide, önce “iyi yürekli bir insan” olmaya çalıştığını, yetenek ve başarının bunun ardından geldiğini vurgulaması; müziği paylaşmayı kendisini manevi ve zihinsel olarak zenginleştiren bir deneyim olarak tanımlaması, sanat anlayışının odağında etik ve insani duyarlılığın bulunduğunu gösterir.
Kemanı, kişinin iç dünyasını doğrudan yansıtan “incelikli ve derin” bir enstrüman olarak görmesi, çalgısına yaklaşımındaki içtenlik ve yoğunluğu özetler.
Baykara’nın yorumculuğunda birkaç eksen belirgindir: klasik batı müziği temeli, çağdaş müzik duyarlılığı ve oyun/film/anime müzikleri aracılığıyla genişleyen kültürel alan. Bu üç eksen, onu hem akademik sahnede hem kayıt stüdyosunda hem de dijital platformlarda görünür kılar. Çağdaş bestecilerin yeni yapıtlarına alan açarken, geniş kitlelerin aşina olduğu melodileri rafine bir keman tekniğiyle buluşturur; böylece Türkiye’de genç kuşak dinleyiciler için klasik eğitimi olan, ama güncel kültürle bağını güçlü tutan bir “köprü sanatçı” profili çizer.
Kendi kuşağı içinde Seda Baykara, hem Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın akademik yapısında sürdürülebilir bir orkestra pratiği kurması, hem de Ertuğrul Oğuz Fırat gibi öncü bestecilerin eserlerini kayıt altına alarak kalıcı bir bellek yaratmasıyla öne çıkar. Aynı zamanda dijital mecralarda oyun ve film müzikleri üzerinden ulaştığı geniş dinleyici kitlesi, klasik eğitimin güncel kültürle buluşabileceğine dair güçlü bir örnek sunar.
Bu çok katmanlı üretimiyle Seda Baykara, Türkiye’de keman alanında yalnız teknik yetkinliğiyle değil, repertuvar seçimi, çağdaş müzik savunuculuğu ve dijital çağın olanaklarını yaratıcı biçimde kullanma biçimiyle de dikkat çeken bir sanatçıdır.
Bu bölümde henüz eser bulunmamaktadır.
Türkiye Ana – Çocuk Sağlığı Vakfı(TAÇSAV)1990
1990 yılında, ”2.Ankara Çocuk Festivali ve Çocuk Filmleri Şenliği” çerçevesinde düzenlenen TAÇSAV Şarkı Yarışması’nda birinci oldu.